top of page

Eğitim Tasarımında Bilişsel Yükü Dengelemek: Verimli ve Kalıcı Öğrenme İçin İpuçları

Eğitim tasarımında karşılaşılan en önemli zorluklardan biri, katılımcının bilgi işlem kapasitesini zorlamadan en verimli öğrenme deneyimini sunmaktır. Beynimiz, sınırlı bir anda işleyebileceği bilgi miktarına sahiptir. Eğer bu kapasite aşılırsa, öğrenme süreci zorlaşır ve bilgi kalıcılığı azalır. Bu durum, eğitim sırasında oluşan bilişsel yük kavramı ile açıklanır.


Bilişsel Yük Nedir?

Bilişsel yük, beynimizin bir anda işleyebileceği bilgi miktarını ifade eder. Yetişkinler için tasarlanan eğitimlerde, özellikle karmaşık veya bilgi yoğun içerik sunulduğunda bilişsel yük hızla artabilir. Bilişsel yük teorisine göre, eğitim sırasında katılımcının bilgiyi sindirebilmesi için üç temel yük türünün dengelenmesi önemlidir:

  1. İçsel Bilişsel Yük: Konunun doğasındaki karmaşıklıktan kaynaklanır. Eğitimde ele alınan konu kendi içinde karmaşıksa, bu yük artar. Örneğin, geri bildirim vermek doğası gereği detaylı iletişim becerilerini içerdiği için içsel bilişsel yük oluşturabilir.

  2. Dışsal Bilişsel Yük: Eğitimi tasarlarken kullanılan gereksiz bilgi, karmaşık grafikler veya dikkat dağıtıcı detaylardan kaynaklanır. Bu yük, eğitim hedeflerine doğrudan katkı sağlamaz ve gereksiz yere katılımcının odaklanmasını zorlaştırır.

  3. Görevle İlgili Bilişsel Yük: Öğrenme hedeflerine doğrudan katkı sağlayan ve katılımcının iş performansını geliştirmesine yardımcı olan yük türüdür. Eğitim sürecinde yer alması gereklidir ve eğitimin gerçek performans hedeflerine ulaşmasını sağlar.

Etkili bir eğitim tasarımı, içsel ve görevle ilgili bilişsel yükü yönetirken dışsal bilişsel yükü en aza indirgemeyi amaçlar.


Bilişsel Yük Yönetiminin Önemi

Eğitim tasarımında bilişsel yükü doğru yönetmek, katılımcının öğrenme sürecini desteklemek ve bilgiyi kalıcı hale getirmek için kritik bir unsurdur. Özellikle yetişkinler için tasarlanan eğitimlerde, fazla bilgi yükü eğitim kalitesini düşürebilir ve katılımcının dikkatini dağıtarak öğrenme verimini azaltabilir. Bu nedenle, eğitim tasarımcıları, katılımcıların doğrudan odaklanması gereken hedeflerle uyumlu bilgi sunarak dışsal yükten kaçınmalıdır.


Örnek: Geri Bildirimi Alışkanlık Haline Getirme Eğitiminde Bilişsel Yük Yönetimi

Geri bildirim vermeyi alışkanlık haline getirmeyi amaçlayan bir liderlik eğitimini ele alalım. Bu eğitimde amaç, katılımcılara geri bildirim verme becerisini kazandırarak, bu davranışı düzenli bir alışkanlık haline getirmelerini sağlamaktır. Bu tür bir eğitimde bilişsel yük yönetiminin nasıl yapılacağını ve dışsal yükün nasıl gereksiz bir yük oluşturabileceğini inceleyelim.


Eğitimin Odağı ve Hedef Performans

Bu eğitimin ana odağı, liderlerin düzenli geri bildirim verme alışkanlığını geliştirmelerine yöneliktir. Bu hedef doğrultusunda, eğitimde odaklanılması gereken performans unsurları şunlardır:

🙾 Katılımcıların geri bildirimi zamanında, doğrudan ve yapıcı bir şekilde vermesi.

🙾 Geri bildirim sürecini alışkanlık haline getirecek pratik adımlar uygulayarak bilgiyi kalıcı hale getirmesi.

Bu hedefler, eğitim sırasında katılımcının odaklanması gereken temel performans alanlarını temsil eder. Eğitimin ana odağının dışında kalan bilgiler, eğitimde ekstra bir dışsal yük oluşturma riski taşır ve katılımcının öğrenme sürecini zorlaştırabilir.


Dışsal Yük Örneği: Kişilik Profillerine Göre Geri Bildirim Verme Teknikleri

Eğitmen, eğitime ekstra bir bilgi ekleyerek geri bildirim verme sürecinde kişilik profillerine göre teknikleri de anlatmaya karar veriyor. Eğitmen, “Analitik,” “İçedönük,” veya “Dışadönük” gibi kişilik profillerine hitap ederken kullanılabilecek farklı geribildirim tekniklerini anlatmayı düşünüyor. Ancak bu bilgi, eğitimin ana hedefi olan geri bildirim verme alışkanlığı kazandırma sürecine doğrudan katkı sağlamaz. Katılımcılar, geri bildirim verme alışkanlığını kazanmaya odaklanmak yerine farklı kişilik profillerini ve bu profillere göre uyarlanmış teknikleri öğrenmeye çalışarak asıl odaklarını kaybedebilirler. Bu durum, dışsal bilişsel yükün bir örneğidir ve öğrenme sürecini zorlaştırır.


Dışsal Yükü Azaltarak Eğitimi Odağında Tutma

Eğitmenin bu tür ek bilgilerle bilişsel yük oluşturmaktan kaçınması önemlidir. Bunun yerine, eğitmen geri bildirim vermeyi alışkanlık haline getirmek için temel geri bildirim tekniklerine odaklanmalıdır. Örneğin, “Doğrudan ve Zamanında Geri Bildirim Verme” veya “Yapıcı Olma” gibi temel adımlara yer vererek eğitimin odak noktasını koruyabilir. Kişilik profilleri gibi detaylı bilgi ek kaynak olarak sunulabilir veya ihtiyaç duyulursa ileri düzey bir eğitim için saklanabilir.


Bilişsel Yükü Azaltmak İçin Pratik Öneriler

Eğitim tasarımında bilişsel yükü azaltmak için uygulanabilecek bazı pratik yöntemler şunlardır:

  1. Bilgi Akışını Basitleştirin

    Eğitimde ele alınan konuyu parçalara ayırarak yalnızca ihtiyaç duyulan bilgiyi sunun. Karmaşık tekniklere veya ek bilgilere gerek yoksa bunları eklemekten kaçının. Bu, katılımcıların asıl konuya daha rahat odaklanmasını sağlar.

  2. Gereksiz Görsellerden ve Tasarım Unsurlarından Kaçının

    Eğitimde kullanılan slaytlarda aşırı görsel ve tasarım unsurlarını sınırlayın. Yalnızca anahtar noktaları vurgulayan basit grafikler veya kısa listeler kullanmak, katılımcının dikkatini asıl bilgiye vermesini sağlar.

  3. Ekstra Bilgileri Gerektiğinde Ek Kaynak Olarak Sunun

    Eğitimin hedefiyle doğrudan bağlantısı olmayan ancak yine de faydalı olabilecek bilgileri ek kaynak olarak sunabilirsiniz. Bu bilgiler, ana eğitim içeriğinin dışına çıkarılınca dışsal yük azalır ve katılımcılar odaklarını koruyabilir.

  4. Adım Adım Uygulama Görevleri Ekleyin

    Eğitimin sonunda, öğrenilen bilgileri uygulamaya yönelik adım adım ilerleyen görevler sunun. Bu tür görevler, katılımcının bilgiyi pekiştirmesine ve görevle ilgili yükü artırarak eğitimdeki bilgiyi iş ortamında kullanmasına olanak tanır.


Sonuç

Eğitim tasarımında bilişsel yükü doğru yönetmek, katılımcıların öğrenme sürecini etkin kılar. Dışsal yük oluşturan gereksiz bilgiler veya detaylar, katılımcının asıl hedeften sapmasına neden olarak öğrenme sürecini zorlaştırabilir. Bu yüzden eğitim tasarımcıları, katılımcıların öğrenme hedeflerine doğrudan katkı sağlayan bilgileri sade ve anlaşılır bir şekilde sunmalı, ek bilgilerden kaçınarak dışsal yükü azaltmalıdır. Bu şekilde öğrenme verimliliği artar ve katılımcılar eğitim sonunda hedeflenen performans becerilerini daha rahat kazanır

bottom of page